DOLAR

30,1045$% -0.01

EURO

32,7584% -0.03

STERLİN

38,0444£% 0

GRAM ALTIN

1.962,95%-1,24

ÇEYREK ALTIN

3.323,00%-0,32

BİTCOİN

1302035฿%1.00412

İmsak Vakti a 02:00
Diyarbakır HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Sapıkları Asmayalım, Üniversitelere Bağışlayın…

   

                            SAPIKLARI ASMAYALIM, ÜNİVERSİTELERE BAĞIŞLAYIN…

Geçmiş yıllarda  Haber Analiz Gazetesinde yazdığım bir yazının son bir kaç gündür gazetelerde yayınlanan bir haber üzerine güncelliğinden hiç bir şey kaybetmediğini görünce  Diyarbakır Haber okurlarıyla da  paylaşmaya karar verdim.

“Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde, Furkan Sevinç isimli erkek tarafından uğradığı cinsel istismarın ardından hayatını kaybeden 2 yaşındaki N.N.Ö. isimli bebeğin annesi Meryem Ö, cezaevinde mahkumlar tarafından üzerine kolonya dökülerek yakıldı. Hastaneye kaldırılan Meryem Ö. tedavisinin ardından yeniden cezaevine gönderildi.” Bu haber gazete ve televizyonlarda yayınladığında eminim ki sizde benim hissettiklerimi hissetmişsinizdir.

Allah’ım ne olur bu ve bunun gibi  haberler; paragöz, meslek etiğinden yoksun gazeteci müsveddelerinin reyting uğruna uydurmuş olduğu yalan haberler olsun.

Ya da böyle hayali  olaylar karşısında toplumun tepkilerini test etmeye çalışan sosyologların absürt bir sosyal deneyi olmuş olsun, temennisinde bulunmak da öfkemizi dindirmiyor…

Maalesef son yıllarda bu tür haberler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıklıkla basında yer almaya başladı.

Bu olaylar toplumların  kahredici  o yıkıcı yozlaşmasından mı arttı yoksa daha önce de vardı da iletişim araçlarının son yıllardaki etkinliğin artmasıyla gündelik yaşantımızda bu denli yer almaya başladı ayrı bir tartışma konusu …

Ama nedeni ne olursa olsun hiçbir ceza tehdidi ( idam cezası da dahil) ve hatta toplumsal linçler bile sapıkların sapkın duygularının eyleme dönüşmesini engelleyememekte ve bu sapıklar her gün yeni bir suç ile insanlığın ortak vicdanını kanatmaya devam etmektedirler.

İster Kant ve Hegel gibi filozoflardan etkilenilerek oluşturulan cezanın uygulanmasını başlı başına bir amaç olarak gören ve ceza gelecek için değil, toplumun düzeni bozulduğu için uygulanır ,cezanın verilmesiyle birlikte amaç da gerçekleşir diye kabul edilen Mutlak Hukuk Teorilere inanın…

İster daha 1. yüzyılda Platon gibi filozoflarında savunduğu ceza gelecek için verilir, cezanın amacı suçu önlemektir, cezanın amacı faili gelecekteki suçlardan alıkoymaktan ibarettir diyen Mutlak teorilerinin karşıtı  Nisbi Hukuk Teorilere inanın…

Kanaatim odur ki insanın işlediği tüm suçlar öldürme , çalma ve hatta cinsel suçların bile izleri insanın ilkel beyninde (Sürüngen beyin ya da R – kompleks) gizli olduğu halde bu sapkınlıkların izlerinin insanın ilkel beyninde bile olmadığı ve bu sapkın davranışların  yeryüzünde insan türü dışında hiçbir canlıda da bulunmadığıdır.

Bundan dolayı yapılması gereken belki de sapkın içgüdülerini dizginleyemeyen sapıklara sıradan bir suçlu gibi yaklaşmamak ve bunlarla ilgili suç tanımları yapılırken tıp bilim insanlarının da görüşlerine başvurmaktır.

Cinsel olgunluğunun henüz başlangıcında bile olmayan bir bebeğe cinsel duygular beslemek, cinsellik dürtüsüne bile aykırıdır.

Bu sapkın davranışlara sahip kişiler üzerinde yapılan araştırmalara göre bunların beyinlerinin bir bölümünde anormallikler (frontal ve santral bölgelerde) olduğu tespit edilmiş ve bu çalışmalara katılan bilim insanlarınca bu hastalıklı davranışlara sahip olanların kesin bir tedavisinin henüz bulunamadığı belirtilmiştir.

Gelin yalnızca toplum vicdanını rahatlatma , toplumu suçluya karşı koruma , suçluyu cezalandırma gibi  amaçlarla değil, hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde suçluluğu kanıtlanmış bu sapıkları cezaevleri yerine kobay olarak kullanılmak ve üzerlerinde bilimsel araştırmalar yapmak üzere üniversitelere teslim edelim.

Araştırma merkezlerindeki masum deney hayvanları yerine bunlar üzerinde çeşitli deneyler yapılsın ve o masum hayvanlar yerine bunlar kobay olarak kullanılsın.

Böylece hem nice değerlerimizi koynunda yatıran toprak da bunların o kirli ruhlarını taşıyan bedenleriyle kirlenmemiş, hem toplum vicdanı rahatlatılmış ve hem de insanlığın birer yüzkarası olan bu sapıklar istemeden de olsa kirli ruhlarını taşıyan o bedenleriyle insanlığa birazcık da katkı sağlamış olurlar…

                                                                                                                                                                       Ramazan GÖKÇİ

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Bir Ağır Ceza Hakiminin Tespitleri

Diyarbakır Web Tasarım Ajansı

Diyarbakır Web Tasarım