30,1045$% -0.01
32,7584€% -0.03
38,0444£% 0
1.962,95%-1,24
3.323,00%-0,32
1302035฿%1.00412
1908 yılında ilan edilen II. Meşrutiyet’ in kazanımı olarak basından baskı ve sansürün kaldırılışının 116. yıl dönümünü kutladığımız 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’ nın aslında “Gazetecileri ve Basını Ayrıştırma Bayramı” olduğunu da öğrenmiş olduk.
“24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’ nı kutlama nezaketinde bulunan Diyarbakır’ ın yeni Valisi Murat Zorluoğlu, kendi iradesiyle mi yoksa işgüzar bir memurunun marifetiyle mi bilinmez, bu anlamlı günde ulusal basın temsilcileri ve sadece resmi ilan alan yerel basın temsilcileriyle bir araya geldi.
Ayrımcılık ve ayrıştırmanın envai çeşidine bütün çirkinliğiyle aşina olduğumuz, birliğe, birlikteliğe, dayanışmaya en fazla muhtaç olduğumuz bugünlerde “milletin müşterek sesi” olan basın mensuplarının “resmi ilan alan ve almayan” olarak ayrıştırılmasına muhatap olmak, kimin işgüzarlığıysa en hafif tabirle kınanması gerektiğini düşünüyorum.
Hoş, bu ayrıştırmanın görmezlikten gelinen kesiminde yer almaktan gocunmuyoruz. Çünkü Gazeteciler ve Basın Bayramı sembolik bir anlamdan fazla bir şey ifade etmiyor bizim için. Çünkü Sınır Tanımayan Gazeteciler’ in 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ nde 180 ülke arasında Meksika, Kolombiya, Uganda, Guatemala, Ruanda, Kamboçya gibi ülkelerin çokça gerisinde kalarak 158. sırada yer alan ülkemizde, bir mülki amirin şehrinde yayınlanan internet haber sitelerini ve tek dergisini basından saymamasının ciddiye alınır bir tarafı yok.
Toplantıya ilişkin olarak Diyarbakır Valiliğince basına servis edilen haber metninde, Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu’ nun, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nda kentin sorunları ve önümüzdeki süreçte yapılması gerekenler üzerine istişarelerde bulunmak ve tanışmak için basın mensuplarıyla bir araya geldiği ifade edilmekte. “Şehrin paydaşlarıyla, şehrin gerçek sahipleriyle sağlıklı bir iletişim ortamı ve zemini oluşturarak bizden önce yapılan hizmetleri daha da ileriye taşıyacak çalışmalara hep birlikte imza atacağız” denilmektedir.
Daha işin başında basını kendi içinde ayrıştırmakla “kimlerle, nasıl bir sağlıklı iletişim ortamı oluşturulabileceğini” sormak lazım, Sayın Vali’ ye.
Haber metninde ayrıca; Vali Zorluoğlu, sorunların çözümü için pozitif yaklaşımın ve diyalog kurmanın önemini vurgulayarak, “‘Soruna yakın olan çözüme de yakındır’ inancıyla ortak aklı ve istişareyi öne çıkaran bir anlayış içerisinde olacağız. Bütün meselelerin çözümü, taraflarıyla yapılacak müzakere ve diyaloglarla mümkün. Bizim de stratejimiz bu olacak. Kentin bütün dinamikleriyle diyalog içinde olacağız, birlikte elbirliği ile çözüm üreteceğiz… Şehrin artık pozitif gündemlerle yaşaması lazım” dediği belirtiliyor.
Yine sormak lazım Sayın Vali’ ye…
Pozitif yaklaşım ve diyalogdan ne anlıyorsunuz?
Ortak akıl ve istişare bu şekilde mi tesis edilecek?
Müzakere ve diyalog yönteminiz bu mu?
Elbirliğiyle çözüm üretmek bu şekilde mi oluyor?
Şehrin pozitif gündemlerini oluşturma tarzınız böyle mi?
Bülten haberciliğinden öteye geçmeyen bir anlayışa hapsedilen ve resmi ilan yoluyla hizaya getirilen yerel basının başının okşandığı, ekonomik sorunlarla boğuşmasına rağmen meslek onuru için kuyruğu dik tutarak sorunlarını dile getirmekten hayâ eden kıymetli basın mensuplarının sorunlarının görmezden gelindiği, halkın sorunlarını yansıtırken kendi sorunlarına bigâne kalındığını gören, doğruları yazarken başına neler gelebileceği endişesinin tetiklediği otokontrol mekanizmasıyla kendine sansür uygulama seviyesine gelen, özgürlüğünün sorgulandığı bir ortamda, basın mensupları için sembolik bir anlamdan fazlası etmeyen “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı” değil ama gerçek bayramları hep birlikte kutlayacağımız yarınlara olan umutla, saygı ve selamlarımı sunuyorum…
İbrahim Eren DALGIÇ
Yeniden Refah Partililer, Pars Yakın Müdafaa’yı Ziyaret Etti
Diyarbakır Web Tasarım Ajansı