Haber: Murat Genç
Merkezi Ankara’da bulunan Sosyal Hizmetler İşçileri Sendikası’nın basın metnini Başkan Yardımcısı Gökhan Karaşan okudu.
BASIN AÇIKLAMASI
Değerli arkadaşlar bugün buraya mesaiden çıkıp gelen, belki de bir gün istirahatini bizlere ayıran ve kıymetli zamanını bize ayıran sizlere öncelikle teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Bizler aile ve sosyal hizmetler bakanlığı bünyesinde 17. Nolu sağlık ve sosyal hizmetler kolunda hizmet veren işçinin gerçek sendikası olarak bu zeminde sesimizi duyurmaya, mücadelemizi sahada vermeye devam ediyoruz.
Bütün bu sıkıntıları çeken kardeşlerimiz ile beraber kamu kurumlarında çalışan arkadaşlarımızın arasında filizlenen maaş ve özlük hakkı farklılıkları bugün kamu sektöründe olumsuz etkilerle karşımıza çıkmakta. 1 Nisan 2017’den itibaren kadroya geçen kamu çalışanları mesai görev tanımı envanter yetersizliği demeden kendisine ne görev verilirse yerine getirmekten çekinmedi. Pandemi döneminde sağlık bakanlığı ve aile sosyal hizmetler bakanlığı çalışanları canları pahasına güvenlik görevlisinden temizlik personeline, hemşiresinden yaşlı bakım görevlisine kadar özenle görevlerini yerine getirdiler.
Hal böyle iken her bir kamu çalışanının her ay aidat ödediği malum sendika ve sendikalar bu çalışanlar arasında ayrım yaptılar. Kamu birliğinin kalbine bir hançer sapladılar. Yaklaşık 6 yıldır sistematik şekilde aile bakanlığı bünyesinde çalışan arkadaşlarımızı sürekli mağdur ettiler.
Bugün sayın cumhurbaşkanımızın verdiği müjde ile kamuda en az maaş alan çalışan 15.000 TL maaş alacaktı. Ama malum sendika her zaman olduğu gibi bugünde bu yapılan toplu sözleşmede de yine aynı mağduriyeti aile bakanlığı çalışanlarına yansıtmaktan geri durmadılar. Yapılan kçp protokolü sonrasında sayın bakanımızın da belirttiği gibi ayın 15 inden itibaren geçerli olacak bir ek protokol beklentisi aile bakanlığında oluşmuştu lakin diğer sendika kendi resmi internet sayfasında 15 mayıs itibari ile hakların alınacağını söylese de sonradan attığı mesajlarla 1 temmuz itibariyle sözleşme yapılacağını ( sözde ) beyan etti.
Bu bile bir hayal kırıklığı olurken yine umutlar boşa çıktı. Bunun üzerine sırf insanların düşünce yapısını bozmak ve şok etkisi yaratmak için farklı algoritmalar deniyorlar. İstifalar başladı efendiler. Varsın bugün bu çalışanlar kendisini masada bırakan bu sendika da kalsın. Yarın bu insanlar kafasını yeni yataktan kaldıran bir hasta edasıyla birer birer istifa edecek ve geleceklerine yönelecekler.
Yaşanılan hezimetler saymakla bitmez! 2019 da yaşatılan mağduriyeti kimse unutmadı, kamu kurumlarında yaşatılan baskıları kimse unutmadı! Sosyal medyada dönem rüşvet iddialarını kimse unutmadı! Aile bakanlığında çalışan arkadaşlarımız her zaman işlerine sahip çıktılar, ekonomik zorluklar geçim sikintilari ortada lakin bu insanlar herşeye rağmen işlerine devam ettiler. Aile bakanlığında çalışan bir arkadaş her ay 1 günlük yevmiyesini yetkili olan sendikaya bağışlıyor,
Ne diye? Hakları korunsun diye! Hakkınızı alıyor musunuz arkadaşlar özlük hakkınız var mı? Meslek Kodları sorunu çözüldü mü? Ek protokol imzalandı mı? Mobing den kurtuldunuz mu? bunların hepsine 26000 kişinin cevabında hayırdır! Ama herkes aidat ödüyor! Kimsenin göbeği bu sendikalarla kesilmedi işçi sendikaya değil sendika işçiye muhtaçtır. Buradan çağrımız yineliyoruz sizi mağdur eden sendikada durmayın istifa edin! Geleceğiniz için istifa edin hukuken kimse sizin sendikanızı seçmenizin önüne geçemez! Bütün emekçi kardeşlerimize iyi günler diliyoruz! Birlikte mücadeleye devam diyoruz. Malum sendikalar 17 nolu işkolunda yapmış olduğu sendikacılık kavramı ile ülkede sendikacılığı bitirmişlerdir.
Sendikacı veren el olmaz! Aldığı aidatı nakit olarak dağıtamaz. İşçiyi düşünüyorsan tam gün almayacaksın.
Kazandıran el Olur!
Sendikacının adı rüşvet, hediye ile anılmaz!
Sendikacı mücadelesi ve aldığı işçi lehine kararlar ile var olur.
17 nolu işkolunda bizde varız bu
Sosyal hizmetler İşçileri Sendikası
Sosyal İşçi