DOLAR

30,1045$% -0.01

EURO

32,7584% -0.03

STERLİN

38,0444£% 0

GRAM ALTIN

1.962,95%-1,24

ÇEYREK ALTIN

3.323,00%-0,32

BİTCOİN

1302035฿%1.00412

İmsak Vakti a 02:00
Diyarbakır HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Ebu Ubeyde 7 Ekim yıl dönümü sebebiyle önemli mesajlar verdi

Ebu Ubeyde 7 Ekim yıl dönümü sebebiyle önemli mesajlar verdi

EL KASSAM TUGAYLARI SÖZCÜSÜ EBU UBEYDE’NİN KONUŞMASININ TÜRKÇE ÇEVİRİSİ

Bismillahirrahmanirrahim

“Kendileriyle savaşanlara (Mü’minlere), zulmedilmeleri sebebiyle (savaşmalarına) izin verildi. Şüphesiz Allah kendilerine yardım etmeye kadirdir.” (Hac Sûresi 39. Ayet)

Ey yüce Filistin halkı… Ey Arap ve İslam ümmetinin onurlu evlatları:

Aksa Tufanı savaşının başlamasının üzerinden bir yıl geçti. 7 Ekim’de Gazze’den yükselen kıvılcım, dünyanın dört bir yanına yayıldı ve özgür halklar kendi güçleri ölçüsünde direnişe katıldı. Kimi halkımızın direnişine silah ve savaşla destek verdi, kimileri ise protesto, gösteri ve siyasi destekle yanımızda oldu ki, bu imanın en zayıf haliydi.

7 Ekim ve sonrasında yaşananlar, halkımızın ve ümmetimizin mücadelesinde bir dönüm noktasıydı ve gaspçı rejimin yüzüne büyük bir darbe indirdi. İşgalci rejimin kurulduğu günden bu yana dayatmaya çalıştığı caydırıcılık teorisi bir kez ve sonsuza dek yıkıldı. Bu olay, ümmetin özgür direnişçilerine Filistin direnişiyle birleşme kapısını açarak, özgürlüğün yolunu cesur ellerle inşa edenlerin ilk adımı oldu.

İşgalci rejim ve kibirli liderleri, Aksa Tufanı’nın oluşturduğu şok karşısında deliye döndü. Nasıl olur da yıllardır küçük bir toprak parçasında kuşatma altında olan, hiçbir direniş imkânına sahip olmayan hak sahibi halkımız, silahlarla donatılmış bir rejimi yere serip, işgal ordusunun en güçlü, en disiplinli ve en hazırlıklı Gazze Tümeni’ni ezip geçerdi? Bu beklenmedik darbe, işgalci liderleri, güvenlik birimlerini, istihbaratını ve ordusunu büyük bir şaşkınlığa sürükledi. Ve daha nice olayları, işgalciler, önümüzdeki günlerde, aylarda ve yıllarda göreceklerdir Allah’ın izniyle.

Geçtiğimiz yıl 7 Ekim’de, halkımızın ve direnişimizin öfkesi zirveye ulaştı. Bu öfke, Mescid-i Aksa’ya yönelik artan saldırılar, kutsal mekânın zaman ve mekân bakımından bölünmesi için hızla atılan adımlar ve onu yıkıp yerine sözde mabedi inşa etme çabalarının artmasıyla tetiklendi. Dünya bu durum karşısında sessiz kaldı. Öte yandan işgalci hapishanelerindeki esirlerimize karşı işlenen suçlar dayanılmaz bir noktaya ulaştı, özellikle faşist aşırı sağcı Ben Gvir’in öncülüğündeki baskılar her geçen gün arttı. Gazze, boğucu bir abluka altında yavaş yavaş öldürülmeye çalışılırken, Batı Şeria, işgalci devlete ilhak edilmek üzere hızla adımlarla yerleşimlerle yutuluyor. İşte bu sebepler ve daha fazlası, halkımızın direnişini zalimlerine karşı patlattı. Halkımız özgürlüğün bedelinin büyük olduğunu bilerek, dişleri ve tüm imkânlarıyla işgalcilerine karşı savaştı.

Bir yıl süren bu savaş boyunca, savaş alanında savaşçıların birliği büyük bir sahne oluşturdu. Direnişin tüm unsurlarını daha da güçlendiren bir unsur oldu. Bilgi, teçhizat, savaşçı ve mücadele konularında birbirlerine omuz verip tamamlayarak, işgalciye ağır kayıplar verdirdiler. Sokak sokak, mahalle mahalle ve köşe başlarında kurulan pusu tuzakları, işgalci orduyu büyük bir şokla karşı karşıya bıraktı. Halkımız ve direniş gruplarımızın tamamı, direnişi bir kader ve işgal altında yaşayan halkların kutsal bir hakkı olarak benimsediğini işgalciye gösterdi. Bu savaşçılar, yüce halkımızın evlatları, cömert ailelerimizin, sabırlı aşiretlerimizin ve onurlu şehirlerimizin ve köylerimizin mensuplarıdır. Halkımızın direnişçilerine verdiği destek, bu büyük saldırı ve soykırım karşısında gösterdikleri sabır ve direniş, yerlerinden edilme planlarını reddetmeleri olmasaydı, direnişçiler bu azgın savaş makinesi karşısında direnemezlerdi. İşgalci rejim, sahada başarısız olunca ve savaşın hiçbir hedefine ulaşamayınca, sivil halkı ve masumları hedef alan bir soykırım savaşına girişti. On binlerce Şehid ve yaralıya, yerle bir edilen binalara, yok edilen altyapıya, barınma merkezlerine ve tıbbi tesislere aldırmaksızın tüm yasakları çiğneyen bir yıkım başlattı. Umudu, halkımızı direnişten vazgeçirmek ya da direnişten koparmaktı. Ancak işgalcinin umutlarının aksine, halkımız bu kutsal savaşa katılmak için yarıştı.

Kahraman Batı Şeria’mız da bu tufana katılmakta gecikmedi. Cesur savaşçıları, işgalci orduya, askeri noktalara ve yerleşimcilerine karşı başkaldırdı. Batı Şeria’da ve işgal altındaki topraklarda kahramanca operasyonlar gerçekleştirdiler. Birçok Filistin şehrinde ve kamplarında direnişçilerin çabaları birleşti, savaş taktiklerini geliştirip, işgalci kuvvetlere karşı direnerek onlara ağır kayıplar verdirdiler. Direnişin bedelini ödetmeye çalışan işgalcinin karşısına daha büyük kayıplarla dikildiler ve direniş hazırlıkları tüm gücüyle devam ediyor. Allah’ın izniyle, kahraman Batı Şeria ve direnişçileri daha büyük adımlar atmak için hazırlıklarını sürdürüyor.

Ey özgür ümmetimizin evlatları,

Lübnan, Yemen ve Irak’taki direnişçilerin, halkımızın direnişçileriyle birleşip, onlara doğrudan savaşta katılmaları, işgalci güçleri ve askeri üslerini hedef alarak onlara ağır kayıplar verdirmeleri, bizim için büyük bir onur ve gurur kaynağıdır.

Aynı şekilde, İran İslam Cumhuriyeti’nin siyonist rejime karşı gerçekleştirdiği güçlü saldırılar, halkımızın yanında durduğunu ve direnişi desteklediğini açıkça göstermiştir. Tüm bu cepheler Kudüs yolunda Şehidler ve fedakârlıklar vermiş, direnişçilerin ve liderlerinin kanı, halkımızın, liderlerimizin ve Mücahidimizin kanına karışarak, ortak hedefi, kanı ve kaderi teyit etmiştir.

Filistin asla yalnız değildir; Gazze’den yükselen bu savaş kıvılcımı, bölgenin kaderini değiştirecek ve Filistin’in özgürlüğüne giden yolu açacak, işgali kırıp süpürecektir inşallah.

Filistin Direniş Grupları Ortak Operasyon Odası, liderliğiyle bu süreç boyunca birlik içinde kalmış, tüm aşamaları tek bir saf olarak omuz omuza vermiştir. Aynı şekilde, aylarca süren dolaylı müzakerelerde de ortak bir görüş ve mutabakatla hareket etmişlerdir. Şehidlerin kanına, acı çekenlerin, yerinden edilenlerin, esirlerin ve mazlumların çektiği ıstıraplara sadık kalarak bu birliktelik devam edecek, halkımızı savunmak için var gücüyle savaşacak ve asla görevinden vazgeçmeyecektir. Direniş, halkımızın meşru haklarından taviz vermeden akan kanın durması için gayret edecektir. Çünkü sizler, ey halkımızın evlatları, her şeyin en iyisine layıksınız. Birlikte direndik, birlikte Şehidler verdik, bu zor günleri de birlikte aşacağız ve işgalin yıktıklarını birlikte yeniden inşa edeceğiz. Biz sizdeniz, siz de bizdensiniz; liderlerin ve Mücahidlerin döktüğü kan, sizin fedakârlıklarınızın bir parçasıdır. Ve şüphesiz Allah, bu fedakârlıkları zayi etmeyecek, aksine halkımız ve ümmetimiz için er ya da geç zafer ve hayır getirecektir.

Şehidlerimize rahmet ve ebedîlik, kahraman esirlerimize özgürlük, yaralılarımıza şifa, yüce halkımıza hürriyet diliyoruz.

Allah-u Ekber, zafer direnişin olacaktır.

Filistin Direniş Grupları Ortak Operasyon Odası
7 Ekim 2024

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Geri…

Diyarbakır Web Tasarım Ajansı

Diyarbakır Web Tasarım