DOLAR

30,1045$% -0.01

EURO

32,7584% -0.03

STERLİN

38,0444£% 0

GRAM ALTIN

1.962,95%-1,24

ÇEYREK ALTIN

3.323,00%-0,32

BİTCOİN

1302035฿%1.00412

İmsak Vakti a 02:00
Diyarbakır HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Diyarbakır Haber
  • Diyarbakır
  • Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Ergin: “Kimlik ve Dil Hakları Anayasal Güvence Altına Alınmalı”

Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Ergin: “Kimlik ve Dil Hakları Anayasal Güvence Altına Alınmalı”

Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı ile ilgili yaptığı açıklamada, “Saadet Partisi olarak, bu sürecin samimi, şeffaf ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini vurguluyoruz” dedi.

Ergin Diyarbakır İl Başkanlığı’nda yaptığı açıklamada; Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri olan Kürt sorunu, ancak kalıcı ve kapsayıcı bir çözümle, barış ve kardeşlik temelinde aşılabilir. Son günlerde Abdullah Öcalan’ın mektubu ve bu bağlamda yürütülen tartışmalar, bizleri bir kez daha toplumsal barış ve ortak geleceğimiz üzerine düşünmeye sevk etmiştir. Saadet Partisi olarak, bu sürecin samimi, şeffaf ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini vurguluyoruz.

“Halkın güvenini kazanacak adımların cesaretle atılması gerekmektedir”

Kürt meselesi, yalnızca güvenlik eksenli politikalarla ele alınamayacak kadar derin ve tarihsel bir meseledir. Çözüm ancak hak, adalet ve demokratikleşme temelinde mümkün olabilir. Bugün atılacak her olumlu adım, yalnızca bir kesimi değil, tüm Türkiye’yi doğrudan etkileyecek ve ülkemizin geleceğini belirleyecektir. Bu nedenle, toplumsal bütünleşmeyi sağlayacak ve halkın güvenini kazanacak adımların cesaretle atılması gerekmektedir.

Silahların susması ve siyasi mücadelenin önünün açılması, toplumun tüm kesimleri için bir kazanımdır. Bugün tartışılan süreç, PKK’nin silah bırakması ve örgütsel yapısını feshetmesi yönündeki çağrılar etrafında şekillenmektedir. Şiddetin sona ermesi, halklarımızın barış içinde bir arada yaşaması için kritik bir adımdır. Ancak unutulmamalıdır ki, barış sadece bir tarafın fedakârlığıyla değil, karşılıklı güveni tesis eden adımlarla mümkün olabilir.

Bu noktada, devletin de geçmişin hatalarıyla yüzleşmesi, hukuksuzlukları gidermesi, inkar ve asimilasyon politikalarından vazgeçmesi gerekmektedir. Kürt kimliği, dili, kültürü ve siyasi temsiliyet hakkı anayasal güvence altına alınmalı; kayyum politikaları sona ermeli ve demokratik katılımın önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Kürt meselesinin çözümü sadece siyasal reformlarla değil, ekonomik ve sosyal kalkınma hamleleriyle de desteklenmelidir. Bölgeye yönelik kapsamlı teşvik politikaları geliştirilmeli, fırsat eşitliği sağlanmalı ve ekonomik yatırım projeleri hayata geçirilmelidir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki işsizlik ve yoksulluk sorunlarının çözülmesi, barışın kalıcı hale gelmesi için kritik bir adımdır. Bu bağlamda, devletin bölge halkına yönelik sosyal politikaları güçlendirmesi ve bölgenin ekonomik kalkınmasına öncülük etmesi gerekmektedir.

“Kimlik ve Dil Hakları Anayasal Güvence Altına Alınmalı”

Bu süreçte başarının sağlanması için atılması gereken adımları açıkça ifade ediyoruz:

En başta ifade ve düşünce özgürlüğü üzerindeki kısıtlar kaldırılmalı, söz söylemenin önü açılmalıdır.

Kimlik ve dil hakları anayasal güvence altına alınmalı, anadilini kullanma hakkı tanınmalıdır.

Yerel yönetimlerde halkın iradesine saygı duyulmalı, kayyum uygulamasına son verilmelidir.

Geçmişte yaşanan hukuksuzluklarla yüzleşilmelidir.

Bölgeye yönelik ekonomik yatırım projeleri hayata geçirilmeli, fırsat eşitliği sağlanmalıdır.

Emperyal planlara karşı bölge ülkeleri ve halklarıyla barış, diyalog, eşitlik, adalet, işbirliği, insan hakları, özgürlük ve gerçek demokrasi için daha kspsamlı bir müzakere süreci yürütülmelidir.

İnsan onuru ve yaşamı her şeyin üzerinde tutulmalıdır.

Sürecin şeffaf ve kapsayıcı bir şekilde yürütülmesi sağlanmalıdır.

Bu adımlar yalnızca Kürt halkının değil, tüm Türkiye’nin barış ve istikrarı için gereklidir. Barış, sadece silahların susması değil, aynı zamanda halkın güven duyduğu, adaletin tesis edildiği, hak ve özgürlüklerin teminat altına alındığı bir düzenin inşasıdır.

Türkiye bugün tarihi bir eşikte bulunmaktadır. Kürt meselesinin nihai çözüme ulaşması, ülkemizin geleceği için büyük bir fırsattır. Bu sürecin siyasi tartışmalara kurban edilmemesi ve toplumun her kesimini kucaklayan bir anlayışla yönetilmesi elzemdir. Türkiye’nin artık terörün, çatışmaların ve ayrışmaların gölgesinden çıkıp huzur, refah ve kalkınma yolunda ilerlemesi gerekmektedir.

Saadet Partisi olarak, adil bir düzenin inşası için her türlü yapıcı katkıyı sunmaya hazırız. Barışın, kardeşliğin ve toplumsal huzurun tesisi için elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz. Bu sürecin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, tüm tarafları sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İşten Çıkarılan İşçiler Nöbette

Diyarbakır Web Tasarım Ajansı

Diyarbakır Web Tasarım