30,1045$% -0.01
32,7584€% -0.03
38,0444£% 0
1.962,95%-1,24
3.323,00%-0,32
1302035฿%1.00412
02 Ağustos 2024 Cuma
Seçim sath-ı mailine girdiğimiz ve hayli ilginç aday adayları profilleriyle karşılaştığımız şu günlerde Diyarbakır ‘ da özellikle muhalefet cephesinde aday adaylığı hareketliliği dikkat çekici ölçekte artmış durumda. Ak Parti’ de ise önceki seçimlere oranla daha az düzeyde bir aday adayı başvurusu var. Görünen o ki herkesin içinde bir yönetme ukdesi kalmış adeta. Hal böyle olunca kendini bilen, bilmeyen, neye hizmet ettiği belli olmayan aday adayı profilleri de görücüye çıktı. Hele bazısı var ki bu kadar da olmaz, pes artık dedirtiyor. Arsızlık derecesinde, adlarının anıldığı yolsuzluk iddialarının muhatabı kendileri değilmişçesine hiç üzerine alınmayan bir yüzsüzlükle beykızı gibi aday adayı olma cüreti bile gösterebilenler var maalesef. Yetmiyor bir de bağlardan toplama suni kalabalıkla güya halkın tercihi imajı verme gayreti yok mu? İyice iğreti duruyor. Neyse, Diyarbakır’ da herkes üç aşağı beş yukarı birbirini tanıyor.
Demokrasi oyunu böyle bir şey işte, herkes yönetmeyi isteyebiliyor. Ama insanın doğasındaki güce tapınma dürtüsü mekanizmayı hep güçlüden ve zenginden yana işletiyor. Liyakatsizler kendilerini bilmedikleri gibi, üstelik bilir zannedip cehaletlerini ayyuka çıkarırken keşke elimizde bir fırsat olsa da yönetime talip olanlardan önlü arkalı vesikalık isteyebilseydik. Oy isteyecek yüz var da, hizmet edecek g..t var mı diye test edebilsek memlekete daha hayırlı sonuçlar çıkardı, diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
Hep yakındığımız liyakatsizlik mevzusu, liyakatsizleri seçtiğimizden kaynaklanıyor olabilir mi? Liyakatli olan kendini bilir, haddini bilir, kendine istemeyi bilmez. Böylesi layık olanlara teklif götürülse liyakatsizlere hadsizlik etme fırsatı verilmese ne güzel olurdu memleket için.
Konu seçim olunca nerden aklıma geldiyse, şöyle bir öykü kulağıma çalınmış. Eski zamanda valinin biri halktan topladığı vergilerle küplerini doldurmuş, halktan Padişaha giden şikayetler artınca, valinin azil fermanı çıkarılmış. Vali şehirden ayrılmadan eşrafı bir akşam yemeğinde ağırlamış. Yemekten sonra eşrafı küplerinin olduğu depoya götürüp göstermiş, “Bakın!” demiş. “Küplerimin dolmasına bir karış kalmıştı, az daha dayanıp sabretseydiniz, siz sağ ben selamet. Yeni gelen boş küplerle gelecek!
Allah memleketimizi, liyakatsizlerden, arsız ve yüzsüzlerden, Allah’ tan korkmaz, kuldan utanmazlardan korusun, vesselam.
Diyarbakır Web Tasarım Ajansı