DOLAR

30,1045$% -0.01

EURO

32,7584% -0.03

STERLİN

38,0444£% 0

GRAM ALTIN

1.962,95%-1,24

ÇEYREK ALTIN

3.323,00%-0,32

BİTCOİN

1302035฿%1.00412

İmsak Vakti a 02:00
Diyarbakır HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Ramazan’ın Davacı Olduğu Genç!

Ramazan’ın Davacı Olduğu Genç!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ramazan-ı Şerif kıymetini bilenler için muazzam bir fırsat. Senede bir defa gelen ve tabiri caizse değerlendirmesini bilenlerin günahlarını süpürüp götüren belki de bayrama günahsız ulaştıran bir fırsat.

Düşünün diğer vakitlerde yapılan her iyiliğe ve hasenata 10 sevap verilirken Ramazan ayında en az bin sevap veriliyor. Kadir gecesinde 30 bine çıkıyor. Hal böyleyken Ramazan-ı layıkıyla değerlendirdiğiniz zaman kainat padişahının bu yevmi mahsusasında verdiği mükafatlardan istifade etmiş oluyorsunuz. Ne kadar istifade ederseniz kar.

Gelecek Ramazan’a ulaşıp ulaşamayacağımız meçhul. Geçen Ramazan’da yanımızda olup da bu Ramazan’da yanımızda olmayan binlerce kişi var. Özellikle meydana gelen depremler, seller, salgınlar, felaketler bizlere daha hızlı ve her an gidebileceğimizi tahattur ettirdi. Bu yüzden içinde bulunduğumuz mübarek günlerin kıymetini bilmeliyiz. Ve ona göre değerlendirmeliyiz. Rızay-ı İlahi doğrultusunda azami bir şekilde değerlendirip istifade edersek mahşerde tuttuğumuz oruçlar bize şefaatçi bile olabilir.

Oruç kıyamet günü kulun günahlarının bağışlanması için ona şefaat edecektir. Oruç diyecek ki: “Ya Rabbi, ben onu gündüzleri yiyip içmekten, şehevî arzularından ve zevklerinden alıkoydum. Bunun için onun hakkındaki şefaatimi kabul buyur.’ (et Tergib ve’t-Terhib,2/84). Orucun şefaati kabul edilir. Oruçlunun günahları affedilir. Mahşer günü ki, korkudan yüreklerin ve gözlerin dehşetten ters döneceği gündür. Ter içinde boğulacağımız vakittir. Böyle bir anda kurtuluş müjdemiz az şey midir? Oruç ibadetinin büyüklüğü yüceliği ortaya çıkıyor. Herkesin annesinden, babasından, çoluğundan çocuğundan kaçtığı günde oruç size sahip çıkıyor.

Amma kıymetini bilmeyip değerlendirmezsek büyük tehlikeleri var. Ve kendimizi bilerek tehlikeye atmış oluruz. Lakin “zarara rızasıyla girene merhamet edilmez” sırrınca acınmaya bile müstehak olmayız.

Peygamberimizin anlattığı gencin durumu tamda değerlendirmeyenlerin halini özetliyor:

 

Rasûlüllâh (s.a.v.) Mina’da bulunduğu bir sırada şöyle buyurmuştur:

“Kıyamet günü olduğunda, ben (kulların sevap ve günahlarının tartıldığı) mizanın yanında bulunuyorken, ümmetimden bir genci, melekler yüzüne ve ardına vura vura getirirler.

O da bana sarılarak: ‘Yâ Muhammed! Sana sığındım, medet senden’ der.

Bunun üzerine ben: ‘Ey Rabbimin melekleri! Bunun günahı nedir?’ derim.

Onlar: ‘Ramazan ayına ulaştı da onda bile tevbe etmeyip Allâh’a isyan etti, Allâh da onu âniden (öldürüp huzuruna) aldı’ derler.

O zaman ben: ‘Ne kötü gençmişsin! Sen ne fena gençmişsin!’ derim.

Böylece ne o beni bırakır, ne de melekler onu bırakırlar.

Sonra ben ona şefaat edip Allâh-u Te‛âlâ’dan yardım istemek üzere: ‘İlâhi! Ümmetimden bir genç (ne olur, bunu azaptan kurtarır mısın?)!’ derim.

Allâh-u Te‛âlâda: ‘Onun hasmı ramazan ayıdır!’ buyurur.

Ben de: ‘Ramazan ayıyla davalı olandan berîyim(uzağım)! Ramazanın hürmetini tanımayana kim şefaat edebilir?!’ derim.

İşte o anda Allâh-u Te‛âlâ: ‘Senin berî olduğun kimseden Ben de berîyim’ buyurur.

Böylece kendisi o(cehennem)ateş(in)e götürülür.” (Ebü’l-Ferac İbnü’l-Cevzî, Bustânü’l-vâ‛ızîn, sh:320; Abdurrahmân es-Safûrî, Nüzhetü’l-mecâlis, 1/147)

Evet oruç tutmayana ve Ramazan’a hürmet etmeyene Ramazan da yüz çeviriyor ve mahşer günü davacı oluyor. Bu yüzden Peygamberimiz (a.s.v) da Ramazan’ın hürmetini yapmayana “şefaat etmem” diyor ve Ramazan’dan istifade etmeyene şefaat etmekten vazgeçiyor.

Cenab-ı Hak hakkıyla istifade etmeyi nasip etsin ve bizleri Resulallah (a.s.v.) ın şefaatinden mahrum bırakmasın.

Selametle

Diyarbakır Web Tasarım Ajansı

Diyarbakır Web Tasarım