30,1045$% -0.01
32,7584€% -0.03
38,0444£% 0
1.962,95%-1,24
3.323,00%-0,32
1302035฿%1.00412
14 Mart 2024 Perşembe
YA DA TÜKÜRÜKLE ŞİFA DAĞITANLARLA KUL HAKKI YİYENLERİ TÜKÜRÜKLE LANETLEYENLER…
Diyarbakır’ın yerlileri bilirler bugünkü Tarihi Kuyumcular Çarşısında (eski adıyla Kasaplar Çarşısında) bir dükkanını geçimini sağlamak amacıyla manav dükkanı gibi kullanırken diğer dükkanını ise yılan beslemek için kullanan bölgenin en önemli Nakşibendi şeyhlerinden biri olarak kabul edilen Şeyh Bube’nin ailesinden gelme Şeyh Güzel adıyla tanınan değerli bir zat yaşardı.
Asıl adı Sinan olduğu halde halk tarafından Şeyh Güzel olarak bilinen bu değerli zat, onu tanıyan ya da adını duyan herkes tarafından yılan ve akrebe karşı efsunlanmış olarak bilinir ve onun tükürerek efsunladığı kesme şekeri yiyen ya da tükürüğüyle efsunlanmış insanların yılan ve akrep öldürmediği sürece yılan ve akrep tarafından ısırılsa bile yaşamları boyunca ne akrep ne de yılan tarafından asla zehirlenemeyeceğine inanılırdı1
Bu satırların yazarı da çocukken onun o “mübarek tükürüğünden” bir kaç defa ağlayarak da olsa nasiplenmiştir değerli okurlar.
Kim bilir dost gömleği giymiş nice yılanların en iğrenç ihanetlerine , rızkımızı paylaştığımız döşeklerimizde yatırdıklarımızlar tarafından bir akrep gibi hem de binlerce kez sinsice bir şekilde sokulduğumuz halde zehirlenmememiz ve hala ayakta kalmamızın en önemli nedeni belki de çocukluğumuzda Şeyh Güzel’in o “mübarek tükürüğüyle” efsunlanmamızdandır , kim bilebilir ki?..
Peki bazı mübarek insanların tükürükleri imanlı hastalara şifa oluyor ve hatta kanlarının yılan ve akrep zehiri ile zehirlenmesini önlüyor da , rüzgar soldan esince ahlaksız birer demokrat(!) , sağdan esince vatanını bile her an satmaya hazır gözü doymak bilmeyen vatansever(!) hırsızlar , rüzgar kıbleden esince ise camileri, dergahları o imansız soluklarıyla günde beş vakit kirleten, bu İlkesiz mahlukatların ruhlarının nefisleriyle zehirlenmesini neden önlemez o “mübarek tükürükler”, bilen var mıdır acaba sevgili dostlar?..
Neden akrebin, yılanın zehrine etki eden o “mübarek tükürükler” nefsin zehrine etki edip de bu mahlukatların nefisleriyle ruhlarını zehirlemesini engellemez?..
Yoksa şifalı tükürüğe sahip olan o zatı muhteremler o “mübarek tükürüklerini” bunların o cenabet ruhları ve bedenleri ile kirletmek mi istemez?..
Ya da mademki bu mübarek zatların tükürükleri bizim yaşarken yüzlerine, sözlerine, ruhlarına tükürmediğimiz/ tüküremediğimiz İblis’ in bu gayri meşru döllerine etki etmez, peki bu mahlukatlar öldükten sonra bunların mezarlarına tükürmek caiz midir acaba, ne olur söyleyin ey Hocalar ,Hacılar , Şeyhler , Seyidler ?..
Ölmeden tükürmek nasip olmuyorsa eğer bu umutlarımıza, hayallerimize, imanımıza ve de hayatımıza tükürenlerin o hayasız yüzlerine…
Ölünce bu İblis ’in gayri meşru döllerinin mezarlarına ya da mezar taşlarına tükürmek caiz midir acaba, ne olur bir fetva verin ey zat-ı muhteremler ?..
Bilirim yaşadığım kadar yaşayamam artık ben …
Ve benim gibi yaşadığı artık kadar yaşayamayacaklar…
Bu lanetli çağın çirkinliklerine ayak uydurmayanlar , bu lanetli çağın asla diz çökmemişleri , boyun eğmemişleri…
ama gür bir sesle itiraz edilmesi gereken bazı zamanlarda ise ne yazık ki bazen içleri kan ağlayarak , sözcükleri yutkunarak, sessiz kalmış görünmüş ama asla dilsiz şeytana dönüşmemişleri…
ne geçmişte muktedirlerden bir beklentisi olmuş ne de bugünden sonra hiç bir muktedire asla eyvallah etmeyecekler, el etek öpmeyecekler…
TÜKÜRÜKLERİ ŞİFA OLAMAYACAK KADAR GÜNAHKAR AMA TÜKÜRÜKLERİYLE KUL HAKKI YİYENLERİ LANETLEYECEK KADAR DA CESUR YÜREKLİ OLANLAR…
Mezarına da tükürülecekler listesi hazırlıyorlar bugünlerde, haberiniz var mı sevgili dostlar?
Gelin bizlerde bu mezarına da tükürülecekler listesine azıcık da olsa bir katkıda bunalım, gelin bu lanetli listeye birkaç isim bizler de ekleyelim .
İŞLEDİĞİ GÜNAHLARDAN HABERİMİZ OLUP DA TÖVBESİNDEN HENÜZ HABERİMİZ OLMAYANLAR BAĞIŞLASINLAR BİZLERİ , KURUNUN YANINDA YİNE YAŞ DA YANACAK…
Ve ey zalim dediklerine, kul hakkı yiyenlere yaşarken saygıda kusur etmeyenler, zulüm yapanlar kadar zulmü bilip de susanlar, görüp de anlatmayanlar, duyup da konuşmayanlar…
Ey dışarıda nur yüzlü birer mümin gibi dolaşırken ruhu bedeninde gizlice yavaş yavaş çürüyen, benden bile daha günahkar dostlar, çağrım sizlere de…
Rabim göz vermiş, kulak vermiş, dil vermiş. Görmek için bakmadınız, kulaklarınızı tıkayıp dilinizi de bağladığınızdan, görmediniz, duymadınız, konuşmadınız…
Hiçbir günah gizli kalmaz ama unutmadıysanız eğer siz de bilirisiniz?
Gün olur bastığınız toprak bile dile gelir yaptıklarınıza şahitlik yapıp da dilsiz şeytanlığınızın günahlarını okkalı bir tokat gibi çarpar , nurun cilasıyla cilaladığınız o kirli yüzünüze…
Çünkü zulüm edenler kadar bilip susanlar da zalimler kadar günahkardır, unuttunuz mu yoksa?..
Ve cesur insanların kazanmak gibi çokkk çok küçük bir şansı olsa da korkakların uzun vadede kaybetmekten başka hiç bir şansları yoktur, bunu da bilmesine bilirdiniz de, yoksa bunu da mı unuttunuz?..
Ya da…
ya da siz kaybetmemeyi banka hesaplarınızdaki paranın daha da artması ile tapu dairelerinde üzerinize kayıtlı mülklerin çoğalması ile doğru orantılı bir ilişkili sandınız?..
Gelin ruhunuz sessizliğinizle daha da fazla kirlenmeden mezarına da tükürülecekler listesine bir kaç isimde sizler bildirin…
Gelin zalimlere isyan edecek kadar cesaretiniz yoksa bile güçsüz mazlumlar gibi zalimlere bedduanızı eksik etmeyin hiç olmazsa sizde…
Gelin tövbe edip de af dileyin ki hiç olmazsa mezarlarına da tükürülecekler listesine adınız eklenmesin sizin de …
Dipnot:1. Peygamber efendimiz dönemindeki Benzer uygulamalar hakkında bilgi edinmek isteyen okurlarımız YOZGAT BOZOK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalında, Sayın Zeynep AY tarafından Yüksek LİSANS TEZİ olarak yayınlanan “Hz. Peygamber‟in Tükürüğüyle Teberrük” başlığıyla yapılan araştırmadan yararlanabilirler.
Gazeteci/Yazar Ramazan GÖKÇİ
Diyarbakır Web Tasarım Ajansı