30,1045$% -0.01
32,7584€% -0.03
38,0444£% 0
1.962,95%-1,24
3.323,00%-0,32
1302035฿%1.00412
14 Mart 2024 Perşembe
EVLAT HATIRINA GÜNDE BİN İTİN KAHRINI ÇEKTİK DE BİR GÜN BİLE BİR AH DEMEDİK AMA…
VEFASIZ BİR EVLADIN BİR ACI SÖZÜ, O BİNLERCE İTİN KAHRINDAN DA AĞIR GELDİ
Kalemimin dilini ısıra ısıra, yüreğimin inlemesini bastıra bastıra, öfkemin çeliği eriten, ormanları bir anda küle dönüştüren ateşinin zapt edilemez alevlerini zihnimin dipsiz kuyularına hapsettiğim öksüz bir çığlıktır…
Yaşam yorgunu bir babanın hüzünlü bakışlarından, çaresiz bir annenin nemli gözlerinden kalemimin gözyaşlarıyla sağdığı bu yazı.
“Ya Rab sen bana en acı ihanet olan evlat ihaneti karşısında sağduyumu yitirmeyecek bir güç ver.
Ya Rab beni cehennemin yedi kat dibindeki azapla bu dünyada tanıştıran…
Yüreğimi utanç silahının cehennem ateşimden de beter ateşiyle her an binlerce kez , bir cehennem zebanisi sakinliğiyle umarsızca dağlayan vefasız evlatlarımın ihanetine katlanacak sabır ver .
SIRTIMDAKİ EN DERİN HANÇER İZİ SENİNDİR ARTIK OĞLUM, GURURLAN…
ANNENİN YÜREĞİNİN EN KANAYAN YARASI , BİR DOST HANÇERİNDEN DE KESKİN SÖZLERİNİN KANATTIĞI , KİMSELERE GÖSTEREMEDİĞİ EN GİZLİ YARASIDIR SEVGİLİ KIZIM, ÖVÜNEBİLİRSİN SEN DE BUNUNLA…
“Vicdanınızı cebinize koyduğumuz harçlıktan daha fazla bir parayı cüzdanınızda görünce mi kaybettiniz?
Vefanızı yeni sahip olduğunuz bir maaş kartıyla mı takas ettiniz?”
Bilirim sevgili çocuklarım, bilirimmm…
Yeni çıkan kanatlarınızla yaşamın engin göklerinde kanat çırpmak için sabırsızlanırsınız ve üstelik bunun doğduğunuzdan beri bizim de en büyük hayalimiz olduğundan habersiz…” diye mırıldanıyordu…
İhanet hançerinin kanattığı bakışlarla…
Çocuklarının o an zihninde canlanan bebeklik suretlerine yaşam yorgunu o yalnız baba, aylardır uykuya hasret gözlerinden gözyaşı diye kan damlayan kederli eşine, çocuklarını altında uyuttukları bahçelerindeki o ağaç gölgesinde şefkatle sarılarak.
“Biliyorum sağlığımızda bile bize birer bardak su ikram etmenin bahtiyarlığını artık bizlere yaşatmayacak…
Hastalandığımızda sizinle göz göze gelemeyeceğiz artık hasta yatağımızda.
Biliyorum ölüm döşeğinde son nefesimizi verirken yanımızda olmanızın huzurunu da yaşatmayacaksınız siz bize…
Biliyorum arkamızda pırlanta gibi çocuklarımız var gururunu da yaşayamayacağız sizinle.
Sevinçle telefona koşmayacağım artık her telefon çaldığımda, heyecanlanmayacağım artık hangisi geldi acaba diye kapı zili çalınca.
Akşama ne yemek yapayımın tatlı telaşıyla erkenden uyanmayacak artık anneniz , çeyizlerinizi nasıl tamamlayacağının o güzel kaygısıyla geceleri gizlice tartışmayacak benimle …
Torunlarımızın büyüdüğünü göremeyecek, gelinimizin bir kahvesini içemeyecek, damadımızı yemeğe davet edemeyecek, dünürlerimizle tatlı sohbetler edemeyeceğimizin hayal kırıklıklarıyla , sessizce ağlayacağız her gece. Bu güne dek sizden gizlediğimiz, size göstermediğimiz yürek gözyaşlarımızla…
Biliyorum nerede hata yaptım da böyle vicdansız çocuklar yetiştirdim sorusu benim de zihnimi kemirecek…
Ömrünü ve en kıymetlilerini vicdansızlara karşı olan bir savaşta yitirmiş tüm babaların gibi benim de zihnimi…
Vefasızlığınız cehennem ateşinden de beter bir ateşle yakarken yine yüreğimi, gülüşünüzün hayali canlandı birden zihnimde, öfkeyle yırttığım çöpteki o solgun bebeklik fotoğraflarınızın parçaları ansızın ilişince gözüme…
Ve yaşattığınız tüm cehennem azaplarını unutturdu o an, çöplükteki o soluk, yırtık resimlerinizden beli belirsiz görünen suretleriniz…
Vefasızlıklarınızla cehenneme dönüştürdüğünüz o dünyam, gülüşlerinizin hayaliyle bile cennete dönüştü yeniden…
Ateş dokunanını yakar yaaa, ateş ne ki çocuklar…
Ateş ne ki…
Cehennem ateşleri bile evlat ihaneti yanında bin yıllık koca koca çınarların altındaki serin birer gölgelikler gibidir…
Evlat uğruna günde bin itin kahrını çektik de bir gün bile bir ah demedik ama vefasız bir evladın bir acı sözü o binlerce itin kahrından da acı geldi…
Yapmayın çocuklar…
Lütfen yakmayın , yakmayın ki siz de yanmayın…
Ramazan GÖKÇİ
Gazeteci / Yazar
Diyarbakır Web Tasarım Ajansı