30,1045$% -0.01
32,7584€% -0.03
38,0444£% 0
1.962,95%-1,24
3.323,00%-0,32
1302035฿%1.00412
14 Mart 2024 Perşembe
KOCAKÖY’ÜN (KARAZ’IN) KOCA YÜREKLİLERİ
Diyarbakır’ın gözden ırak 15000 nüfuslu köy irisi bir ilçesinin yüreği merhametle şekillenmiş sakinlerinden ülkenin milyonluk metropollerinin milyon milyon dolarlık yalıları ya da sırça köşklerinde yaşayan , milyar milyar dolarlık şirketlere sahip ama yüreği henüz merhametle tanışmamış kent soylularına çarpıcı bir insanlık dersi…
Depremzedenin depremzedeye yardım elini uzatması…
Daha kendi yarası kanarken başkasının yarasına merhem olabilme çabasının o kutlu gayreti.
Kıyıda , köşede ya da bankalardaki milyar milyar dolarlık birikimlerinin küçücük küsuratlarını depremzedelere yardım lütfunda bulunmak değil bu…
Bugüne dek kayda değer maddi hiç bir birikimleri olmasa da dünyanın en büyük servetlerinden de büyük o kocaman yürekleri , dünyanın en büyük servetlerinden de değerli o manevi servetleri ve şeytanı bile şeytanlığından utandıran o ulvi merhametleriyle , yalnızca ekmeklerini değil, yakacağını ve hatta alyanslarını bile satıp da paylaşabilmenin en soylu yürekliliğinin en seçkin birer örnekleridirler Kocaköy ilçesinin yürekleri merhametle şekillenmiş koca yürekli o sakinleri…
Çocukların harçlıklarından biriktirdiği kumbaralarındaki paralarını ,gençlerin el emeği, göz nuru olan çeyizlerini, yaşlıların ise enkaz altında kalanlar kefenlenerek gömülsün diye kendi kefen paralarıyla kefen alıp göndermesi…
Bu ne soylu bir gayrettir ya Rab , bu ne kutlu bir dayanışma.
Ey milyonluk metropollerin milyon milyon dolarlık yalılarında ya da sırça köşklerinde yaşayan, milyar milyar dolarlık şirketlerin dolar zenginleri , merhamet fukaraları, yüreği henüz vicdanla tanışmamış sefilleri…
Ey eli her daim devletin hazinesinde, gözü her an vatandaşın cebinde olup da çaldıklarının zekatını bile felaketzedelere vermeye yanaşmayan ruhları da kararmış sefiller…
Ey ellerinde kiralık kalemlerle suçluları aklamaya çalışan ya da suçlulardan siyasi rant devşirmeye çalışan gazete ve televizyonlardaki haya yoksunu şaklabanlar…
Bu felaketin suçlularını , dolar zengini ama merhamet fukarası soysuzları tanıdığımız kadar yakından tanıyor, bu suçluların suç ortakları olan Beytülmal hırsızlarını sizler gibi bizlerde çok iyi biliyoruz , bundan emin olabilirsiniz…
Onlarla ebedi hesaplaşmamız mahşerdeki mahkeme-i kübra’ya kalsa da günü gelince bu dünyada da mahkemelerde onurlu yargıçlar , seçim sandıklarında da ruhlarını satmamışlar tarafından bunlara hak ettikleri en ağır cezalar verilecektir mutlaka.
Bu hesaplaşma ihtimali her kadar sizlerin de uykusunu kaçırsa ,sizler için de katlanılması zor birer kabus olsa da bundan zerrece bir kuşkunuz olmasın sizin de, günü gelince hesap sorulması gerekenlerden mutlaka hesap sorulacak…
Ama gün o gün değil…
Gün, bu felaketin yaralarını sarma, bu felaketin mağdurlarına yüreğimizi açma zamanıdır.
Ey kâr hırsından yüreği kararan ,servetlerinden gözleri kamaşanlar…
Ey merhametini yitirmiş , vicdanı nasırlaşmış, ruhları kararmışlar…
Düğününüzden vazgeçtim, sadece balayı masraflarınız ya da oğlunuzun sünnet düğününde yaptığınız masrafınızın yanında devede kulak kadar bile değil, Kocaköy’ün yüreğini merhametçe şekillendirenler tarafından depremzedelere yapılan bu yardımlar , bilirizzz…
Hatta yalımızda verdiğiniz bir akşam davetindeki korumalarımızın birkaç saatlik masrafı kadar bile değil Kocaköy’lü çocukların kumbaraları , gençlerin çeyizleri ve yaşlılarının kefen paralarıyla felaketzedelere yaptıkları bu maddi yardımlar , diye arsızca gülüştüğünüzü de görür gibiyiz, elbette bunu bizlerde biliriz ,ey vefasızlar…
Ama sizin de bilmediğiniz şudur ki, o yardımlar artık ar damarı bile çatlamış o nursuz yüzünüze inen okkalı birer tokat…
Merhametini yitirmiş yüreğinizi ise derinden sarsacak manevi birer depremdir ve öyle büyük depremlerdir ki bu depremler bu depremlerin artçılarını bile artık hayatınızın her alanında , her yerde , her an içiniz ürpererek hissedecek, bu depremlerin tedirginliğiyle her gece yeni kabuslar göreceksiniz , bunu bilesiniz…
Artık size de rahat yok…
Haydi Karaz’lı dostlar ar damarı çatlamış suratsızları…
Eli devletin hazinesinde gözü ceplerimizdeki hayasız hırsızları…
Kiralık kalemleri…
Siyasi şaklabanları…
Yüreği nasırlaşmışları, yalnızca maddi değilll, manevi yardımlarımızla da birer tokat manyağı yapana kadar tokatlamaya devam…
Hem kim bilir? Gafletin o derin uykusuna dalmış gafilleri bile uyandırır belki artık o derin uykularından,
Karaz’daki maddi ve manevi yardımlarla gaflet uykusundaki gafillerin ar damarı çatlamış suratlarına Karaz’dan dualarla inen o şefkatli şamarlar…
Gazeteci/ Yazar
Ramazan GÖKÇİ
Diyarbakır Web Tasarım Ajansı