BU KUPADA FAS’LIYIZ
Çünkü Gazze’de Filistinli , Halepçe de Kürt, Çin’de Uygur Türkü, ,Amerika’da zenciyiz biz…
Sırtlanların kovaladığı ceylanla atar yüreğimiz, her avda avcıdan değil avdan yana olanlardanız biz…
Capua’da Roma’ya karşı ayaklanan Spartaküs, Anadolu’ da Bolu Beyine isyan eden Köroğlu, Mezopotamya’da Dehak’ın sarayını başına yıkan Kawa , Kafkasya’da Kafkas kartalı Şeyh Şamil’le gurur duyanlardanız biz.
Gözümüz Avrupa, Amerika da olsa da yüreğimiz Asya da Afrika’da , Kafkasya’da atar bizim…
EBU ZER EL -GİFARİ’NİN BU ÇAĞDAKİ YENİ ÖĞRENCİLERİ, O MUHTEREM ZATIN ÇİLELİ , İDDİALI ARDILLARIYIZ BİZ…
Mazlumlarla zalimler arasında kıyasıya yaşanan kansız bir düelloyu izler gibi…
Köylülerle ağaların toprak ya da işçilerle patronların şiddet barındırmayan hararetli bir ücret kavgasının tanıkları gibi…
yorgunluktan kan çanağına dönmüş gözlerle, avuç içlerimizi patlatırcasına çılgınca alkışlar ve de heyecanlı çığlıklar atarak izledik tüm maçlarımızı…
Biz Dünya Vicdan Hareketi’nin her dinden yeni öncüleri…
Biz yeryüzünün onurlu yoksulları, öksüzleri, kimsesizleri ve henüz vicdanını kaybetmemişleri…
Biz dünyadaki bu kahredici yoksulluğun en önemli nedeninin rakiplerinizin zenginliği ve de gaddarlığı olduğunu bilenler ve görenler…
Ve biz ki aç geçirdiğimiz her gecenin sabahında bile şefkat düşmanlarına karşı öfkeyle kılıç, kalkan kuşanır gibi artık kütüphanelere giden, laboratuvarlara giren Ebu Zer el -Gifari’nin bu çağdaki yeni öğrencileri olarak inanın ki gururlandık sizlerle…
Göğsümüz kabardı o soylu azminizle …
İnanın ki secdeyi unutmuşlara bile yeniden secdeye varmayı hatırlattı her maçtan sonraki o şükür secdeleriniz…
Rakip ağlarla buluşan her topunuz sanki gol değil de, zalim ağaların, insafsız patronların , kanlı zalimlerin kabuk bağlamış vicdanlarının kabuğunu kırmak için şefkatle inen birer gürz idi…
Hırsla çektiğiniz her şutlar , zalimlerin ruhlarına şefkat duygusunu yeniden davet eden öksüz gözyaşlarıyla yapılmış birer çağrı…
Her zaferden sonra huşu secdeye varışınız ise ,muktedirlerin yüreklerinde derin bir uykuya dalmış olan merhameti daldığı o derin uykusundan uyandırmak yazılmış içli birer davetiye gibiydi sanki…
Her zaferinizde yeniden yeniden gururlandık sizinle …
Bunun için lütfen kınamayın, kınamayın bizi dostlar…
Kınamayın ne olur, çokkk çok fazla anlam biçtik diye topla oynanan bu basit top oyununa
Ne olur mazur görün bizleri…
Bizimkisi güçler dengesinin zalimlerden yana olduğu bu çağda bir züğürt tesellisi misali, mazlumların, öksüzlerin , güçsüzlerin , gülünç ,acınası bir tesellisi gibi görünse de…
ne olur dostlar mazlumların sırtlarının yerlerden kalkmadığı bu çağda bu küçücük sevincimize bu kadar büyük anlamlar yüklememizi mazur görün, ne olur dostlar affedin bizleri …
Gazeteci / Yazar
Ramazan GÖKÇİ
02:00
02:00
News