Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, belediyelere kayyım atanmasına tepki göstererek, istikrarsızlığın derinleşmemesi için iktidara, odalara, sivil dinamiklere ve yerel yönetimlere önemli görevler düştüğünü belirtti.
Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (DSMMMO) Bağcılar Mahallesi’ndeki hizmet binasının açılış törenine katıldı.
Törende konuşan Eş Başkan Bucak, oda binasının Diyarbakır’a kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, “Binanız Diyarbakır’a, Amed’e hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Seçilmişliğin önemine vurgu yapan Eş Başkan Bucak, “Hakkari, Esenyurt, Mardin, Halfeti ve Batman belediye başkanlığı, belediye eş başkanlığı, meclis üyeleri ve bu yerlerin seçmenleri adına irade gaspını buradan bugün sizlerin huzurunda kınamak istiyorum” şeklinde konuştu.
‘Demokrasiyi savunacağız’
Seçim sistemlerinin eleştirilebileceğini belirten Eş Başkan Bucak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’deki seçim sistemi de eleştirebiliriz, gerek genel seçimler olsun, gerek yerel seçimler olsun ama yerel seçimlerin coşkusunu eleştiremeyiz. Özellikle bizim bölgemizde bildiğiniz üzere 2016 yılından beri bir kayyım rejimi var, bir atanmışlık rejimi var ve bunda ısrar eden bir iktidar var. Bu ısrarın sebebini bizler anlamamaktayız. Gördük ki 2016’da başlayan hak gaspı, irade gaspı, seçimleri tanımama hali ve bunu bir aparat olarak Türkiye’nin bir takım bölgesinde uygulama hali aslında iktidara bir kazanç sağlamadı. Çünkü 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde bu halk onları adeta sandığa gömdü. Ancak anlaşılan o ki halkın cevabı yeteri kadar anlaşılmadı, Ankara tarafından yeteri kadar duyulmadı, fark edilmedi. Yine de bütün bu antidemokratik uygulamalara rağmen bizler seçilmişler, yani kentin tüm dinamikleri, sivil toplumu, odalar, sendikalar nerede seçilmişlik sistemi var ise bunu sonuna kadar savunacağız. Elbette sandığı, seçimleri, demokrasiyi savunacağız.”
‘Eşit ve özgür bir yaşamı savunuyoruz’
Bucak, mali müşavirlerin ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizi meslekleri gereği çok iyi bildiğini ifade etti. Bucak, şöyle konuştu: “Sizler mali müşavirler, serbest muhasebeciler olarak toplumun her kesimine, kamu kurumundan tutalım özel teşebbüslere kadar en geniş kesimin aslında orta yerinde, mutfağında ve bu ülkenin, kentlerimizin, şehirlerimizin tüm ekonomik nabzını tutan bir yerdesiniz. Çünkü hem kamu kurumlarına hem de özel sektöre en merkezi yerden hakimsiniz. Dolayısıyla bu ülkenin ekonomik geleceğine de son derece hakimsiniz. Bugünkü durumumuzun da son derece farkındasınız. Bizler eşit, özgür ve demokratik bir yaşamı savunurken elbette kalkınmış kentleri, kalkınmış bir ekonomiyi ve demokratik bir eğitim sisteminden tutalım sağlık sistemine kadar bir bütün kalkınmış bir Türkiye’yi savunuyoruz.”
‘Daha fazla örgütlemeye ihtiyacımız var’
Önemli büyük bir muhalefet olduklarını ama bunu farkında olmadıklarını kaydeden Bucak, “Bu anlamda daha fazla örgütlenmeye daha fazla kendi gücümüzün farkına varmaya ihtiyacımız var. Ama umutluyuz, çünkü bu yaşadığımız darbeler, gasplar, hak ihlalleri, hukuksuzluklar bizi elbette daha çok yan yana getirecektir. Elbette demokratik mücadele, hak ve hukuk mücadelesi, toplumun, kurumların ve yaşamın her alanında olmalı. Ama 5 gündür bizim şehirlerimizde, halklarımız benim seçtiğim belediye eş başkanları neden haksız hukuksuz bir biçimde görevden alınmış diye sokaklarda bunu ifade ediyor. Bu en demokratik meşru haktır. Gelin görün ki bu en demokratik en meşru hakkımız bile kötü muamelelerle bastırılmaya çalışılıyor. Demokratik hak mücadelesi, alanlarda, sokaklarda, gasp edilen belediyelerin önünde meşrudur, halkların en temel hakkıdır” diye konuştu.
‘Gerçekleri ifade etmemiz gerekiyor’
Hak ve özgürlükler mücadelesinin önemine dikkat çeken Eş Başkan Bucak, “Bu anlamıyla hem iktidara hem odalara ve ülkemizin tüm sivil dinamikleri hem de yerel yönetimlere çok önemli bir görev düşmektedir. Diliyoruz ki iktidar bir an evvel vazgeçer ve kentlerin seçilmişler tarafından yönetilebilmesi için aklıselim bir duruş, bir politika sergiler. Aksi halde bu kaos derinleşecektir, istikrarsızlık derinleşecektir, güvensiz olan ortam daha da güvensiz bir hale gelecektir. Buradan elbette moral bozucu bir gündemle kapatmak istemiyorum konuşmama ama gerçekleri de ifade etmemiz gerekiyor. Demokrasinin yerelde, demokratik örgütlenmenin ve seçilmişliğin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak, bunun büyük ölçekte makro ölçekte Türkiye’nin geleceğine nasıl bir yansıması olacağını da buradan ifade etmek istiyorum” dedi.
02:00
02:00
News
Diyarbakır
Asayiş
Diyarbakır
Diyarbakır
Gündem
Ekonomi
DIYARBAKIR
ASAYIŞ
