Recep Tayyip Erdoğan’a Mektup

Biz Türkiye’nin nice mümin genci mahşerde senden davacı olacağız…

Sen ve çevren lüks içindeyken biz milyon genç iş bile bulamıyoruz.

Çeyrek asırdır baştasın,  şehirlerimizde Erbakan dönemindeki fabrikalar bile yok, istihdam yok, sadece sana kendi çevremden bahsedeyim, benim çevremde işe girebilen kimse yok.

Okullara 20 yılımızı verdik, tüm sınavlara girdik, hiçbirimiz atanamadık. Bazı arkadaşlarımız yurtdışına gidebildi de iş bulabildi kendine.

Sen ve çevren bizim halimizi anlayamaz. Bize yol, köprü yapman değil istihdam alanı oluşturman gerekiyordu. Sizin yüzünüzden biz bu haldeyiz, gençler hep bekar, işi bile olmayanlar nasıl yuva kurabilsin…

Aileye en büyük darbeyi asıl siz gençleri düşünmeyen baştakiler vurdu. Bu sana samimi mektubumdur. Geç de olsa gel bu yanlış yoldan dön. Bırak işi bu pahalılıkta artık hiçbirşey yapamaz olduk.

Ülkeme uyarımdır, gençlerin sabrı taşıyor, bu yanlış sistemin sonu vahimdir, mütedeyyinler inşallah sabredecek ve Allah’a havale edecek elbette ama her genç öyle değil…

Uyarı yorum! Böyle giderse suç oranları, cezaevlerine girme oranları aşırı derecede yükselecektir. Toplumdan dışlandığını hisseden milyon gençlerden nicesi isyan etmeye başladı son yıllarda haberlerde hep görüyoruz, kimi intihar ediyor ama çoğu başkalarına zarar veriyor.

Bu kötü gidişatın sorumlusu sizsiniz ey siyasa! Tevbe edin, hatalı yolunuzdan dönün. Lüksü bırakın, milletin gençlerini düşünün. Yalnışları bırakın, kul haklarına daha fazla girmeyin!

Böyle devam ederseniz bundan sonra muhalefet de görmeyecek bizden sen ve çevren, uyarı da görmeyecek, saf beddua görecek, mazlumun garibanın bedduası üstünüzde olursa vay halinize…

Mahşerde bu gidişatla girdiğiniz kul haklarımızdan dolayı vay halinize… İçinizde ne kadar hakkımıza giren varsa, ister partide ister partisiz odalarda… Hepsiyle mahşerde hesaplaşacağız… Gücümüz bu dünyada yetmedi bir şeyleri değiştirmeye… Sahibimiz Allah…

O ne güzel vekildir sizi O’na havale ediyoruz…

Herkes de artık şahid olsun. Seni ve çevreni Allah’a havale ediyor, Rabbime şikayet ediyorum. Dilerim Rabnimizden böyle devam ederseniz sadece mahşerde değil, dünyada da yanınıza bırakmasın, amin…

Bu size son uyarım, bundan sonra daha da dayanılmaz olursa yaşattıklarınız, bizden sadece saf beddua göreceksiniz…

Kim bu mazlum gençlere zulmediyorsa zannetmesin yanına kalır, ondan çıkmazsa evladından çıkar ama mutlaka dünyada da yanına kalmaz… Mahşerde zaten yanına kalmayacak…

Ayasofya hatrına, İstanbul sözleşmesini atıp Lut kavmi sapıklarına artık açıkça karşı olabilmen hatrına, Yeniden Refah ve Hüdapar hatrına, son bir kez sana sesleniyorum Recep Tayyip Erdoğan…

Vicdanlı ol, bu milyonlarca genci düşün, ahlarını düşün, Allah’tan kork, pahalılığı bitir ve istihdam oluştur, çevrende durumu sana iyi gösteren yalancıları işten atmakla başla…

İsrafı bitir, erkekleri işsiz olan toplumda aile kurumu kalmaz, işsiz erkekler yuva kuramaz, kadın çalışsa da o yuvalar erkek işsizken kurulamaz, aile kurumu çöken toplum da fitnelere maruz kalır, anlatmaya gerek yok görüyorsun!

Mesulü sensin, başta çeyrek asra yakındır sen varsın, biz başkasını bilmeyiz, sorun varsa mesul baştakidir, ülkenin verdiği yetkiler sende.

Seni Hazret-i Ömer ile kıyaslayana acıyorum. Gel hiç değilse şu konuda Ömer hazretlerini bir kerecik örnek al, ümmetin gençlerini sahiden düşün, vesselam…

Bilal Yavuz