30,1045$% -0.01
32,7584€% -0.03
38,0444£% 0
1.962,95%-1,24
3.323,00%-0,32
1302035฿%1.00412
Aliya İzzetbegoviç’in sözüyle başlamak istiyorum: “Savaş, ölünce değil; düşmana benzeyince kaybedilir.”
Meclis çatısı altında, sayın Ali Bozana zorbalık ve fiziki -şiddet ile yapılan saldırıyı en sert biçimde kınıyorum. Yapılan saldırı tüm Dem parti seçmenlerine ve Türkiye demokrasisine yapılmıştır.
Bazılarının beklentisi gibi AKP yi eleştirmeyeceğim, çünkü ‘‘bir lokma – bir hırka ve bir yüzükle yola çıkıp; ayranı unutmuş ejder meyveli smoothie ve ıstakoz masalarına oturmuş.’’ Meclis çatısı altında Ülke geleceği ile ilgili kaygısı olmayan, görevi yalnızca sarayın emir kulluğunu yapmak olan insanların kıskançlıkları ve yetersizliklerini eleştirilecek hiçbir vasıfları kalmamıştır gözümde.
Sözüm DEM parti vekillerine ve yöneticilerinedir; gidişatınız halkımızın özgürlük ve demokrasi mücadelesine zarar vermeye başlamıştır. 3. Yol ve radikal demokrasi şiarıyla yapmanız gereken siyasetten uzaklaştığınız, halkımız tarafından konuşulmaya başlanılmış ve Dem parti siyaseti halkımız tarafından ağır eleştirilere maruz kalmaktadır. Öncelikle Dem partide temsil alanların bilmesi gereken ilk şart Partimiz kitle partisi değildir, Partimiz bir halk hareketidir. Bazılarının kafa – kol/ gruplaşma sevdalarına teslim edilmeyecek kadar asil ve onurlu bir harekettir.
Bu bağlamda:
1) Sayın vekil darp edilirken ki aldığı darbeleri halkımız kendi darp edilmiş gibi yüreğinde hissetmiştir.
2) Alçak saldırı esnasında meclis çatısı altında olup saldırıyı sadece izleyen DEM li vekil varsa derhal uyarılmalı ve çıkıp darp edilmiş Ali Bozan ve DEM parti seçmenlerinden özür dilemelidir.
3) Seçmenler sizi ‘‘Kürde kafatasçı, faşistler’’ diyen Ahmet Şıkın mekânında içip siyaset yapmanız için seçmedi.
4) Sezgin Tanrıkulunun parmağında CHP nin bagajı olmanız için seçmedi. CHP sevdanız devam ederse metropolleri kaybeder; seçimde %7 olan Barajın, B harfini göremeyiz.
5) Devrimci ve mücadeleci geleneğimizi; marjinal örgütlerin basın açıklaması standardına indirme hakkı vermedi.
6) DEM Parti geleneği Radikal Demokrasiyi, Eşitliği, Ekolojiyi ve İnsan Haklarını Yaşayan ve Yaşatmaya gönül vermiş insanların örgütlenmesidir.
7) her isteyenin, istediğinde aday olma ve temsiliyet alma hakkı yoktur. Aday olma ve temsiliyet hakkı 6. Maddede yazdığım ilkeleri özümseyerek yaşayanlar ancak temsil hakkı almalıdır.
Yazımın sonuna gelirken bir çift sözümde Diyarbakır Barosuna olacak.
Baroyu eleştirme nedenim, Hukukun üstünlüğüne inancımdandır…
Diyarbakır barosunun bazı avukatları kapitalist oligarkların tahsilâtçılığını yapmak için alacak tahsildarlığı için yarışıyorlar. Bir kısım avukat ise kapitalizmin, dejenere etme tüketim toplumu yaratma kolu olan Cafe işletmeliği için yarışıyor. Özellikle Cafe işletmeciliği yapan avukatlar mesleği bırakmalıdır. Onurlu hukuk insanlarının birleşip baroya gereken saygı ve inancı tekrar kazandırmalıdır. (Van Büyükşehir Belediyesine Kayyım atanma gerekçesini yaratanı yazmıyorum..!)
Söylediklerimin tamamı halk olarak yaptığımız konuşma eleştiri ve önerilerin en asgari, incitmeden yazılabilecek şekilde yazılabileceklerdir. Yazımın dikkate alınmaması halinde daha açık ve direk isimlerle Türkiye kamuoyuna ulaşacak şekilde yazarım.
Kürt halkı ve Demokrasi İnancıyla yaşayan, Dostlarının küçük bir sitemidir..!
Kürt Halkının Özgürlük ve Statü Mücadelesinin Sömürülmesine İzin Vermeyeceğiz..
Doğu Perinçekin yapamadıklarını, yapmak isteyen Yedeklerini içimizde istemiyoruz….
Kürt halkının ve Dostlarının Politik Bilinç ve Siyasi hafızasını Küçük Görenlere, Kaybettireceğiz.
Qaz Bi Qaza Ra
Baz Bi Baza Ra
Mirişka Qot Dîkê Qor Ra
Hevaltî Bike !
Mîr Hasan BEG
mirhasanbeg@gmail.com
Keşke Yaşanmasaydı, Yaşananlar…
Diyarbakır Web Tasarım Ajansı