30,1045$% -0.01
32,7584€% -0.03
38,0444£% 0
1.962,95%-1,24
3.323,00%-0,32
1302035฿%1.00412
Yakın çağ edebiyatında beş büyük usta var ki, kendi pınarlarını akıtmışlardır.
Mehmed Akif, Nazım Hikmet, Necip Fazıl, Ahmed Arif, Sezai Karakoç…
Nazım ve Arif damarı Ahmet Kaya, Yılmaz Güney namuslu solcuların, ozanların, sanatçıların yetişmesine vesile oldu. Mehmed Uzun gibi Kürd Edebiyatı ustalarına da etkileri oldu.
Akif, Fazıl ve Karakoç damarı ise bugünkü mütedeyyin fikriyatın oluşum mimarıdır. Şahsi kanaatime göre Erdem Beyazıt, Cahit Zarifoğlu, Akif İnan, İbrahim Tenekeci gibi şairlerin şiirleri buram buram bu akımın burcusunu üzerinde taşır. Nuri Pakdil ise biraz daha farklıdır, şiir ikliminde Akif ve Nazım’ın izleri beraber görülür.
Kuşkusuz şiir iki tarzdan, edadan ilerleyecek artık… Sezai Karakoç gibi mânâ iklimine, metafiziğe çokça önem veren betimleyici serbest şiir… Ve Ahmed Arif gibi soylu bir isyan, başkaldırı kokan ekmeğin, emeğin, kavganın şiiri…
İkinci Yeni baştan sona bu iki kulvarda ilerledi. 2000-2010-2020 kuşağı Üçüncü Yeniye de başka bir yol görünmüyor.
Postmodern arayışlar hep beyhude kaldı, hiçbiri bir çeşme dahi oluşturmadı. Bir ihtimal istikbalde üçüncü bir pınar olarak yeniden Yahya Kemal edası güncel olabilir. Yeni nesillerin etkileşim sürecine bağlı o da…
Öykü, Roman tarzlarında yollar genelde hep Ahmet Hamdi Tanpınar, Sait Faik merkezinde kesişiyor. Hikayede yeni üsluplar elzem…
Edebiyat camiasında çok iyi akademisyenler de yetişti, yetişiyor. Kıymetinin bilinmesi gerek…
Eksik şu ki bir bağlantı yok, bir iletişim çatısı, etkileşim merkezi yok, çabalar hep parçalı bulutlu, ideolojik zümrelerin gölgesinde kalmış, edebiyatı tam bağımsız ve kendi kendini patlatacak bir düzeye getirmeliyiz.
İdeoloji gölgelerinde kalınmadan bir beraberlik oluşursa, kutuplaşma olmaz, ülkenin edebi sahası o zaman, gelişir.
İşte o zaman aziz vatana faydalı bir miras bırakılır.
Bilal Yavuz
Tatlıses cezaevinde Erdoğan’ı ziyaretini anlattı, Demirtaş’a gönderme yaptı
Diyarbakır Web Tasarım Ajansı